1. Türkçe
  2. English
Op. Dr. Funda Yazıcı ErolOp. Dr. Funda Yazıcı ErolKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanıİletişim

Ağrısız Normal Doğum

Ağrısız normal doğum süreçlerini öğrenmek ve bilmek anne adayının doğuma daha iyi adapte olmasını sağlar.

Ağrısız Normal Doğum

Normal doğum, 37-40 haftalar arasında, 2500 gr ve üzeri ağırlığı olan bir bebeğin, doğum ağrılarının kendiliğinden başlayarak, vajinal yoldan herhangi bir engel ile karşılaşmadan doğması durumudur.

Ağrısız Normal Doğum

Normal doğumda doğum sonrası (postpartum) vajinal kanama 500 ml altındadır. Normal doğumda her hangi bir müdahale olmadan eylem gerçekleşir. Diğer durumların hepsi müdahaleli doğumdur.

Normal doğumların bir kısmı, bir iki saat içinde gerçekleşirken bazı doğumlar daha uzun sürebilmektedir.

Ağrısız normal doğum süreçlerini öğrenmek ve bilmek anne adayının doğuma daha iyi adapte olmasını sağlar.

Normal Doğum Evreleri Nelerdir?

Doğumların %96’sında bebeğin başı doğum kanalına önde girer. Geri kalan kısım makad veya yan geliş şeklinde görülür. Normal doğum 3 evrede gerçekleşir.

  • Birinci evre: Düzenli kasılmaların başlaması ile rahim ağzının tam açılmasına kadar geçen süre,
  • İkinci evre: Bebek doğana kadar geçen süre,
  • Üçüncü evre: Bebeğin eşi (plasenta) ayrılması ve vajinal yoldan atılması.

Normal Doğum Zamanı Nedir?

Normal doğum zamanı, gebeliğin 37-40 haftaları arasıdır. 37 hafta öncesindeki doğumlar erken doğum, 42 hafta sonrası doğumlar ise geç doğumdur. Doğum belirtileri, bebeğin gelmesinden birkaç hafta öncesinde ortaya çıkabilir. Normal doğumun ne zaman başladığına en iyi gebelik takibi yapan kadın doğum doktoru karar verir.

Normal Doğum Nasıl Olur?

Normal doğum, doğum ağrılarının kendiliğinden başlaması ile tetiklenir. Doğum ağrıları plasentanın yaşlanması, hormonal değişiklikler veya rahmin gerilmesi ile başlar. Rahim ağzı, doğum sancılarının sıklaşması ve düzenli bir hale gelmesiyle açılmaya başlar. Rahim ağzını kapatan mukus tıkacı hafif kanlı şekilde dışarı atılır. Buna halk arasında nişan gelmesi denir. Doğumun birinci evresi, doğumun en uzun süren kısmıdır. Tüm doğum sürecinin %85-90’ını birinci evre oluşturur.

Doğumun Başladığını Gösteren Belirtiler

Nişan gelmesi: Nişan gelmesi gebelik süresince rahim ağzında oluşan mukus tıkacın kanla karışık atılması olayıdır. Rahim ağzında oluşan bu mukus tıkacı rahim içini dış ortama karşı korur.

Doğum sancılarının başlaması: Gerçek doğum sancıları, sıklığı artan, pozisyon veya istirahatle değişmeyen sırt ve bele vuran karın ağrılarıdır.

Rahim ağzında açılma: Doğumun başlamasıyla birlikte rahim ağzı yumuşayıp açılmaya başlar. Bu açıklık doğum eylemini öncesi 1-3 cm’yi geçmez. Rahim ağzı, yaklaşık 6-7 cm genişleyip, bebeğin baş kısmı doğum kanalı girişine bası uygulayınca su kesesi açılır.

Suyun gelmesi: Su kesesinin açılması ve suyun gelmesi doğum sancılarının başlamasından önce olur. Su kesesi açıldıktan sonra 24 saat içinde doğum sancıları başlar. Suyun gelmesi ile birlikte rahimdeki basınç azalır ve buna bağlı ağrıların şiddeti önce biraz hafifler ancak sonra tekrar artar.

Doğumun ilk evresinde bebeğinizin kalp atımları dinlenir. Rahim ağzınızın ne kadar açıldığı bir hemşire ya da doktor tarafından kontrol edilir. Doğum 37-40 haftalar arasında gerçekleşirse miadında doğum olarak ifade edilir.

Ağrısız Normal Doğum Anestezisi

Bilincin açık olduğu, sadece operasyon yapılan yerin uyuşturulduğu bölgesel (rejyonel) anestezi çeşitleri günümüzde ağrısız normal doğumlar da daha sık uygulanmaya başlanmıştır.

Rejyonel aneztezide sinir iletimini bloke etmek için bel seviyesinde omurgadaki spinal bölgeye veya epidural aralığa anestezi maddeleri verilir. Ancak uygulama yerinde enfeksiyon, kanama bozukluğu olması, tansiyon düşüklüğü gibi klinik durumlarda rejyonel anestezi uygulanmaz.

Bu teknik ile hem anestezi hem de ağrı giderici ilaçlar sinir çevresindeki boşluğa verilebilir. Doğumun oldukça konforlu geçmesini sağlar.

Ağrısız normal doğum için Antalya’da başlıca 2 çeşit yöntem kullanılır;

Spinal Anestezi: Spinal anestezide etkin bir ağrı kesme işlemi için onuncu göğüs omuru (T-10) seviyesinde blokaj yapılır. Ancak spinal anestezide motor kuvvette etkileneceği için bu durum doğumun ilerlemesini engelleyebilir. Bu nedenle lokal anestezi maddeleri ile yapılan spinal blok genellikle doğumun geç safhalarında sakral sinirleri bloke edecek şekilde uygulanır.

Klinikte hem lokal anestezi maddeleri hem de opioid denilen maddeler birlikte kullanılarak daha düşük dozlarda etkinlik sağlamak mümkün hale gelmiştir. Bu yüzden doğumun ilk evresinde kullanımı doktorlar tarafından tercih edilebilmektedir.

Epidural Anestezi: Epidural anestezi doğumun başlayacağı ön görüldüğünde uygulanır. Bunun için rahim ağzı açıklığı ve rahim kasılmalarına bakılır. Epidural aralık omuriliğin en dış katmanındaki kılıfın altındaki bir boşluktur. Buraya aneztesi uzmanı tarafından ince bir kateter yerleştirilerek devamlı ilaç uygulanabilir.

Epidural anestezi için kateter 3-4. bel omuru veya 4-5. bel omuru seviyesinden yerleştirilir. Yan etkilerin azalması ve daha etkin bir ağrı blokajı sağlamak için lokal anestezi maddeleri, opioid denilen maddeler birlikte kullanılır.

Doğumun Birinci Evresi

Doğumun birinci evresinde 10-15 dakika aralıklarla gelen hafif ve düzenli sancılar olur. Doğum sancıları batın ön kısmına doğru yayılır. Süre ilerledikçe ağrıların sıklığı ve şiddeti artar. Rahim ağzında yumuşama (silinme) ve açılma doğumun ilk evresinde olur. 2-3 dakikada bir gelen ve yaklaşık 30-40 saniye süren kasılmalar rahim ağzının açılmasını ve genişlemesini sağlar. Rahim ağzındaki kılcal damarların yırtılmasına bağlı kanlı ve mukuslu bir akıntı olur.

Doğumun birinci evresinde bebek kalp atımları 10-15 dakika aralıkla fetal monitörle takip edilir. Rahim ağzındaki açılma 6-8 cm’den az ise barsakların lavman ile boşaltılması doğumun ilerlemesini kolaylaştırabilir. Amniyon zarı açılmış olan gebelerde vajinal muayene sıklığı azaltılır. Genital bölge temizliğine daha fazla dikkat edilir.

Doğumun ilk evresi ağrıların başlamasından rahim ağzının 10 cm açıklığa ulaşmasına kadar geçen süredir. Doğumun en uzun süren evresidir. Bu evrede rahim ağzı belirgin olarak incelir. Doğumun birinci evresi İlk doğumunu yapan kadınlarda ortalama 14-18 saat, birden fazla doğum yapmış kadınlarda ise ortalama 4-8 saat sürer.

Doğumun birinci evresinin süresini etkileyen faktörler şunlardır;

  • Gebenin yaşı,
  • Doğum sayısı,
  • Rahim kasılmalarının kuvveti ve süresi,
  • Rahim ağzının açılma becerisi,
  • Bebeğin pozisyon ve gelişi,
  • Bebeğin doğum kanalına uyumu.

Doğumun İkinci Evresi

Rahim ağzı tam açıklığa ulaştığında doğum başlar. Bu evrede, doğum sancıları belirgin artmıştır. Doğum ağrıları birkaç dakika arayla gelerek bir iki dakika kadar devam eder. Bu evre, ilk çocuğunu doğuran kadınlarda yaklaşık bir iki saat, ikinci veya üçüncü çocuğunu doğuran kadınlarda yarım saat ile bir saat kadar sürer. Bu sürenin uzamaması bebek açısından önem arz eder. Bu nedenle kalp atışları daha sık takip edilir. Bu evrenin daha kısa olması için gebenin ıkınması gerekebilir. Bebeğin başının rektuma bası yapması sonucu istemli ıkınma hissi oluşur. Gebenin kuvvetli ıkınması bebeğin doğum kanalında hızlı ilerlemesini sağlar.

İlk doğumunu yapanlarda bebeğin saçlı cildi vulva açıklığında görülünce, iki ve üzeri doğum yapanlarda açıklık 8 cm’ye ulaştığında gebe doğum odasına alınır. Doğumda gebe litotomi pozisyonunda doğum masasına uzanır. Genital bölge ve perine antiseptik solüsyonlarla temizlenir. Gebenin üzeri steril cerrahi örtü ile örtülür. Sonda ile idrar kesesi boşaltılır. Bebek kalp atımları sıkı takip edilir. Bu süreçte kasılmalar iyice sıklaşır.

Rahmin her kasılmasında saçlı deri vajinal açıklıktan görünür. Bu olaya taçlanma adı verilir. Perine elastik bir hal alır. Rektum dışa doğru belirginleşir. Bu esnada perine doğumun yarattığı basınca bağlı beyaza yakın bir renk alırsa yırtılacak demektir. Perine yırtılmadan önce cerrahi kesi (epizyotomi) yapılarak kendiliğinden yırtılması önlenir. Epizyotomi, yırtığın anal bölgeye ulaşmasını önleyen, doğumun kontrollü şekilde gerçekleşmesini sağlayan cerrahi bir işlemdir.

Kasılmalar sırasında, gebenin ıkınması ile birlikte kan basıncı ve kalp atım hızı artar. Şiddetli bir kasılma ile bebeğin başının arkası, pubis kemiğini destek alarak vajinadan çıkar. Bu esnada gebenin kuvvetli ıkınması istenmez. Doktor perineyi destekleyerek, bebeğin başının kontrollü bir şekilde çıkmasına (Modifiye Ritgen manevrası) yardımcı olur. Başın vajina içinde kaldığı durumlarda yardımcı bir sağlık elemanı rahmin üzerine kontrollü olarak ön kol ile basınç (Cristeller manevrası) uygulayabilir. Bu manevra başın çıkışını hızlandırır.

Perine bölgesindeki yırtığa etki eden faktörler;

  • Perine dokusunun esnekliği,
  • Perinenin yüksekliği,
  • Bebeğin başının boyutu,
  • Pubik kemik kavsinin şekli,
  • Doğumun hızı.

Bebeğin başı dışarı çıktığında ağız ve burnu çene altından sıvazlanarak temizlenir. Bebeğin hava yolu rahatlatılmış olur. Başın ardından omuzların çıkışı olur. Daha sonra gövde ve ayaklar çıkar. Bebek tamamen çıkarıldığında baş aşağı tutularak ağız ve burun steril gazlı bez ile silinir. Bebeğin ilk nefes almasında sıvı aspire etmesi önlenmiş olur.

Göbek kordonu göbeğe yaklaşık 10-15 cm mesafeden konulan iki pens arasından kesilir. Bebek bu şekilde plasentadan ayrılır.

Doğumun Üçüncü Evresi

Bebek doğduktan hemen sonra rahim içinde kalan amniyon sıvısı kanla karışık olarak dışarı atılır. Bebek doğduktan sonra birkaç dakika rahatlama olsa da rahim kasılmaları tekrar başlar. Kasılmalar rahmi küçülterek bebeğin eşinin dışarı atılmasında rol oynar. 10-15 dakika içinde bebeğin eşi yani plasenta rahim iç duvarından ayrılarak dışarı atılır. Plasentanın rahimden ayrılması sonrasında bebeğin eşi ile rahim arasında biriken kanda vajinadan atılır. Plasentanın tam ayrılıp ayrılmadığı doktorun yapacağı bir muayene ile anlaşılabilir. Plasentanın rahimden ayrılması ile uterus göbek hizasına yükselir.

Doğum sonrası kanama miktarı 500 ml’yi geçmemelidir. Perine bölgesi antiseptik sıvılarla temizlenir. Doğum yolunda herhangi bir yırtık olup olmadığı görsel olarak değerlendirilir. Doğum sonrası anne 1 saat kadar gözlem altında tutulur. Gözlem odasında annenin kanama miktarı, tansiyon, nabız gibi vital bulguları ve genel durumu gözlenir. Sonrasında anne odasına geçebilir. Bu evrede anne artık rahatlamış ve bebeğini kucağına almıştır.

Normal Doğum Belirtileri Nelerdir?

Doğumun birçok farklı belirtisi vardır. Bunlar; Nişan denilen kanlı akıntı, düzenli rahim kasılmaları, suyun gelmesi, sırt ve bel ağrıları, sık idrara çıkma ihtiyacı şeklindedir.

Düzenli rahim kasılmaları ve doğum sancısı: Düzenli kasılmalar, doğumun başladığının en güvenli belirtisidir. Gerçek doğum sancıları ile yalancı doğum sancıları arasındaki farkı anlamak için pozisyon değiştirilebilir. Eğer pozisyonla ağrılar kaybolmuyorsa, kasılmalar daha sık ve daha şiddetli olmaya başlıyorsa bu gerçek doğum sancılarıdır.

Nişan gelmesi: Bebeği anne karnında enfeksiyonlardan korumak için rahim ağzında mukustan bir tıkaç bulunur. Doğumun başlaması ile birlikte, bu tıkaç bir miktar kanla birlikte dışarı atılır. Böylelikle, gebe tuvalete gittiğinde ya da iç çamaşırında pembe, kırmızı veya kahverengi bir leke görür. Halk arasında buna nişan gelmesi denir. Nişan gelmesi doğumdan hemen önce olabileceği gibi doğumun gerçekleşmesinden birkaç gün önce de görülebilir.

Suyun gelmesi: Bebek anne karnında özel bir sıvı içinde gelişimini sürdürür. Buna amniyon sıvısı denir. Amniyon sıvısını saran yapıya ise amniyon zarı adı verilir. Amniyon zarı doğum başlamadan önce yırtılır ve amniyon sıvısı vajinadan atılır. Bu olay halk arasında, suyun gelmesi olarak bilinir. Suyun gelmesi durumunda başka bir işaret olmasa bile en yakın hastaneye başvurmak gerekir.

Sırt ve bel ağrıları: Rahim kasılmaları bazı gebelerde bel ve sırt kaslarını da etkiler. Doğum öncesi bu kaslarda ağrı hissedilebilir.

Solunumun rahatlaması: Bebeğin başının doğum kanalına yerleşmesi ile birlikte annenin göbeği daha aşağıya kayar. Aşağıya inen bebek artık diyaframa eskisi kadar baskı yapmaz. Bu da solunumun rahatlamasına neden olur.

İdrara çıkma isteği: Bebeğin doğum kanalına inmesi ile idrar kesesi sıkışmaya başlar. Bu da annede idrara çıkma isteği yaratır.

Normal doğum anne ve bebek açısından daha doğal bir yoldur. Normal doğumda enfeksiyon ve kanama riski sezaryana göre daha az düzeydedir. Normal doğum yapan kadınların doğum sonrası ağrı şikayeti, sezaryen ile doğum yapan kadınlara göre daha azdır. Anne ve bebek daha hızlı buluşur.

Normal doğum sonrasında anneden daha hızlı süt gelir. Bu şekilde doğan bebekler bu nedenle daha hızlı beslenebilir. Antalya ve ülkemizde sezaryana göre normal doğum yapanlar hastaneden daha erken taburcu olabilir.

Antalya Ağrısız Normal Doğum Fiyatları

Antalya doğum fiyatları için belirleyici faktörler;

  • Tercih edilen doktor,
  • Doğumun yapılacağı hastane,
  • Doğum için uygulanacak anestezi şekli,
  • Sezaryen ya da normal doğum olması.

Ağrısız normal doğum kadınların doğuma uyumunu kolaylaştırır. Kadınlara da ağrısız normal doğum sonrası sağlıklı ve güvenli şekilde bebeğini kucağına almanın keyfi kalır.

  • E
    Eli***19.01.2019

    29. Haftadayım. Doktorum hastane değiştirdiği için farklı bir doktorla görüşmek istiyorum. Muayene ücretleri ve doğum hakkında bilgi almak isterim

    OP. DR. FUNDA YAZICI EROL

    Gebelik kontrolleri, doğum hakkında ve fiyatlar konusunda bilgi için lütfen 0 242 322 97 73 numaralı sabit hattımız dan bize ulaşınız.

SORU SORABİLİRSİNİZ
Funda Yazıcı ErolOp. Dr. Funda Yazıcı ErolKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
+90242 322 9773
+90536 439 6621