Gebelik takibi, gebeliğin başlamasından doğuma kadar geçen 9-10 aylık süreçte anne adayının Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafınca düzenli kontrollerinin yapılmasıdır. Hamile kalan kadınların mutlaka gebelik süresince bir hekim veya sağlık kurumu tarafından takip edilmesi gerekir.
Anne adayının ve bebeğin gebelik süresince sağlıklı kalması, sağlıklı bir bebek doğması, doğum öncesi bakım ve takiplerle sağlanır. Gebelik takiplerinde olabilecek sağlık sorunları önceden saptanarak gerekli önlemler alınır. Gebelikteki olası sağlık sorunlarının bilinmesiyle doğum için en iyi ve uygun koşullar hazırlanır.
Gebelik sırasında yapılan testler ve takipler;
Gebelik takibine ne kadar erken başlanırsa sonuçlar anne ve bebek açısından o kadar iyi olur. Anne adayından detaylı bir öykü alınır. Genel bulgular, özgeçmiş, soy geçmiş, sistemik hastalıklar ve akraba evliliği sorgulanır. Her kontrolde anne adayının boy ve kilosu kaydedilir. Gebelik boyunca en fazla 10-12 kg’a kadar bir kilo alımı istenir.
Erken dönem gebeliklerde kalp atımı transvajinal USG ile 6. gebelik haftasından itibaren saptanabilir.
Gebelikte ilk kontrol yaklaşık 8 ile 10 hafta arasında yapılır. Bu ilk kontrolde bebeğin başlangıç ağırlığı ve fetüs boyu ölçülüp hesaplanır. İlk kontrol önemlidir. Çünkü ilk kontrolde hamile kadına bir dizi öneri ve tavsiyelerde bulunulur. Bu ziyarette ilk laboratuvar testleri ve ultrason yapılır. Düşük ve orta riskli gebeliklerde gebelik takipleri genellikle en baştan ayda yaklaşık bir kez şeklindedir. Her kontrolde kilo ve kan basıncı izlenir.
Yüksek ve çok yüksek riskli gebeliklerde ziyaretlerin sıklığı daha çok olabilir ve her hastalık için spesifik testler istenir. Doktor her durumda en uygun takibi belirler.
Kan testleri: Kan testi genellikle 9-10 haftalar arasında yapılır. Kan grubu tayini, Rh faktörü (örn: AB Rh+) belirlenmesi, olası anemi (hemoglobin, kırmızı hücreler vb.) araştırılması için tam kan sayımı testi, bağışıklık durumu için bazı serolojik testler yapılır. Fetusu etkileyebilecek bazı bulaşıcı hastalıklar, kan testi ile araştırılır.
İlk kontrolde yapılan seroloji testleri şunlardır:
1- Toksoplazmozis: Toksoplazma gebelik durumunda plasenta bariyerini geçerek bebeği etkileyebilen bir parazittir. Aynı zamanda bulaşıcı bir hastalıktır. Kedi dışkısı ile temas, parazitle kirlenmiş çiğ veya az pişirilmiş et ve çiğ sebzelerden hastalık bulaşabilir. Kadınların birçoğunda parazite karşı antikorlar veya savunma vardır. Toksoplazma testi ilk kan analizlerinde yapılır. Eğer negatifse sonraki kan testlerinde tekrarlanır.
Aşağıdaki öneri ve hijyen kurallarına uyan kişiler enfeksiyondan korunabilir;
2- Kızamıkçık: Kızamıkçık hamilelik sırasında geçirilirse, fetus için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Bu virüs 1981 yılında İspanyol aşı takvimine dahil edilen üçlü virüs aşısının bir parçasını oluşturur. Bağışıklığı olmayan gebe kadınlar, sonraki hamilelikler için aşıyı doğumdan sonra yaptırmayı düşünmelidir.
3- Sifilis ve AIDS: Bu tip cinsel yolla bulaşan hastalıklar fetüse geçtiğinde gelişimi ciddi etkileyebilir. Annede hastalığın tespit edilmesi durumunda tedavi, hastalığın olası risklerini azatmak için yapılacaktır.
İdrar kültürü: İdrar kültürü, fetüsü etkileyebilecek herhangi bir idrar yolu enfeksiyonunu ekarte etmek için hiçbir belirtiniz olmasa bile 16. haftada yapılır.
Ultrason: Genellikle hamileliğin 11. ve 14. haftaları arasında, herhangi bir morfolojik anomaliyi erken tespit etmek için ultrason kullanılır. USG ile ense kalınlığı ve burun kemiği ölçümü yapılır. Ultrason ile embriyonun ölçümleri yapılarak, hamilelik süresi ve olası doğum tarihi hesaplanabilir. İsterseniz, ultrason sonrası size bir görüntü çıktısı da verilir.
İkili tarama testi: İlk trimesterde fetal kromozomal anomali açısından ikili tarama testi yapılır. İkili tarama testi için gebeliğin 11-14 haftaları arasında anneden kan örneği alınır. Bu kan örneğinde β-hCG homonu ve Pregnancy-associated plasma protein-A (PAPP-A) düzeyleri bakılarak, annenin yaşı ve diğer bazı özellikleri ile birlikte formule edilip, bilgisayar yardımıyla hesaplamalar yapılır.
Bu teste ikili test denir. Eğer bu hesaplamalara bebeğin ense kalınlığı (NT) de eklenirse elde edilen sonucun doğruluk oranı daha fazladır. Ense kalınlığı ölçümünün de katıldığı bu teste kombine test (ikili kombine test) adı verilir.
Kombine test, ikili test ile ense kalınlığının birleştirilmesi ile olan bir testtir. İkili tarama testi ile down sendromlu bebeklerin yaklaşık %60-70'i tespit edilebilirken, kombine test ile %80-85'i tespit edilebilir. Bu taramalar fetüsün Down sendromu ve Edwards sendromu açısından kromozom anomalilerine sahip olma riskinin değerlendirilmesini sağlar.
Yüksek riskli sonuçların gelmesi durumunda fetüsün tam karyotipini (kromozom haritası) sağlayan invaziv prenatal tanı testleri olan amniyosentez veya koryon villus biyopsisi yapılır.
İkinci trimester detaylı ultrasonu: Detaylı ultrason gebeliğin 20-24. haftalarında yapılır. Detaylı ultrason tetkikinde bebeğin organlarına ve dış morfolojik yapıların durumuna bakılır. Plasenta ve amniyotik sıvı miktarı da değerlendirilir. Bu önemli bir ultrasondur. Çünkü organların çoğu bu gebelik haftasında oluşmuştur. Herhangi bir organda bir kusur tespit edilirse, daha spesifik ultrason incelemesi yapılır.
Kan testleri: Yaklaşık 25. haftada bazı kan testleri yapılır. Diğer sonuçların yanı sıra, cinsel yolla ya da kan teması ile bulaşan bir hastalık olan hepatit B hakkında ayrıntılı sonuçlar elde edilir. Anne kanında Hepatit B tespit edilmesi durumunda doğumdan sonra bebeğe eve taburcu edilmeden önce bir aşı ve gama-globulin verilecektir.
Üçlü tarama testi: Üçlü test genelikle 16-18 gebelik haftaları arasında yapılır. Üçlü testte ikili testten farklı olarak anne kanında AFP (alfafötoprotein) düzeylerine bakılır. Bu hormon nöral tüp defekti denilen anomalilerde artar. Nöral tüp defektleri bebeğin sırtında açıklık olması yani omurilik sinir sistemi ile ilgili sorunlardır.
Amniyosentez: Amniyosentez anne karnında bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan kromozomal inceleme için örnek alma işlemidir. 35 yaş üzeri ve üçlü tarama testi riski yüksek çıkan (1/270 ve üstü) anne adaylarına tanı amaçlı uygulanır. Amniyosentez riski (1/2000) steril konularda ve deneyimli ellerde oldukça düşüktür.
Amniyosenteze bağlı riskler en çok karşımıza koryoamniyonit (rahim ve zarlarının enfeksiyonu) ve düşük olarak çıkar. Amniyosentezde bebeğe ait kromozomlar incelenir. Down sendromu tama yakın bir doğrulukla tespit edilebilir.
O'Sullivan testi: Vücudun şekere nasıl tepki verdiğini görmek için kullanılan bir testtir. Belirli bir miktar (50 gr. glukoz testi) şekerli sıvı içilmesini takiben bir saat sonra kan şekerine bakılır. Bu süre boyunca, sigara dahil hiçbir şey yemeden ve içmeden durulmalıdır. Çünkü sonuçları etkileyebilir. Sonuç anormalse, bir sonraki adım, başka bir gün için planlanan bir test olan Oral Glukoz Tolerans Testi'dir.
Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT): Bu testi gerçekleştirmek için özel bir hazırlık gerekir. Bu hazırlık size doktorunuz tarafından anlatılacaktır. Test günü bir ilk açlık kan örneği alınır. Daha sonra belirli miktarlarda glikoz içeren bir su içilir. Daha sonra, her biri arasında bir saat fark olacak şekilde üç kan örneği daha alınır.
Toplamda 4 örnek alınmış olur. 1, 2, 3 ve 4. Saat kan şekeri seviyelerine bakılır. Böylece, test neredeyse toplamda dört saat sürer. Test yapılırken, sigara içmeden veya hiçbir şey yemeden oturmalısınız. Çünkü bunlar testlerin değerlerini etkileyebilir. Sonuçlar bir sonraki ziyarette doktor tarafından size verilir.
Kan testleri: Hamileliğin 32. haftasında rutin kan testleri yapılır. Diğer şeylerin yanı sıra doğum sırasında önemli olan kan pıhtılaşma durumuna da bakılır.
Ultrason: Gebeliğin 34. haftasında yapılır. Fetal büyümeyi, sıvı miktarını ve bebeğin pozisyonunu değerlendirmek için yararlıdır. USG ile rahim ağzı boyu ölçülür. Bu dönem gebelik tansiyonunun da başlayabileceği bir dönemdir. Bu nedenle gebenin tansiyonu ve kilosu daha yakın takip edilmeli risk altındaki hastalar daha sık kontrole çağırılmalıdır.
İdrar ve vajinal kültür: Gebelerin vajinal akıntı durumu sorgulanır. Akıntıda karakter değişikliği varsa vajinal kültür alınır. 36. haftadan önce erken doğum eylemi ve suyun erken gelmesinin en önemli sebebi enfeksiyondur. Bu nedenle tüm gebelik boyunca belirli aralıklarla hastanın şikayeti olmasa dahi idrar kültürü yapılmalıdır. Riskli hastalardan vajinal kültür de alınmalıdır. Vajinal kültür doğum kanalında bulunan bazı bakterileri saptamak için kullanılır.
Anti-D Gama-globulin: Anne kan grubu RH (-) ise, gebeliğin 27-28. haftasında anti-D Gamma-globulin uygulanır. Bebeğin kan grubu doğumda kontrol edilir. Bebek Rh (+) ise, anne hastaneden taburcu olmadan önce başka bir doz anti-D Gama-globulin verilir. Ayrıca gebeliğin 7. haftasından itibaren herhangi bir dönemde oluşacak vajinal kanamalar sonrası ve amniyosentez sonrası bu iğne rutin olarak uygulanır.
NST (Non stres test): 36. gebelik haftası ile birlikte nonstress test (NST) yapılır. NST bebeğin anne karnındaki iyilik halini gösteren basit ve kolay bir testtir. Bu test için özel bir cihaz kullanılır. Doğuma kadar dönem dönem bu test tekrarlanır. NST bebeğin fizyolojik durumunu gösterir. Doğum eylemi esnasında da bu cihaz ile bebeğin kalp atımları takip edilerek rahim kasılmaları ile olan ilişkisi değerlendirilir.
Vajinal muayene: Vajinal muayene 40 haftalık gebelik kontrolünde yapılabilir. Ancak amniyotik kese rüptürü şüphesi gibi belirlenmiş bir endikasyon varsa önceki bir kontrolde de yapılır. Doğum eylemi kendiliğinden başlamıyor ise bekleme süresi pratikte en fazla 1 hafta kadardır.
Tüm gebelerin sadece %5 kadarı beklenen doğum tarihinde doğum eylemine girer. Gün aşımı gebeliklerde, gebe 2-3 günde bir görülerek eylem başlamıyor ise suni sancı için yatırılır ve doğum gerçekleştirilir. Suni sancıda anne kanında bulunan oksitosin hormonu kontrollü olarak serum şeklinde verilir. Bu hormon rahim ağrılarını tetikleyerek doğumu başlatır.
Normal doğum ağrısından herhangi bir farkı yoktur. Baş pelvis uygunsuzluğu veya göbek kordonu sorunu olmayan gebelerde bu süreç büyük oranda doğum ile sonuçlanır.
Kardiyotokografi kaydı: Yaklaşık 40. haftada gerçekleştirilir. Karnın etrafına yerleştirilen sensörler bir monitöre veya ekrana bağlıdır. Cihaz fetal kalp atımını ve varsa rahim kasılmalarını kaydeder. 41 haftada ve daha sonra doğum zamanına kadar her 48-72 saatte bir tekrarlanır.
Anne kanında fetal DNA bakılması: Down sendromu veya Edwards sendromu gibi herhangi bir kromozom hastalığını dışlamak için 10 haftalık gebelikten itibaren yapılabilen bir kan testidir. Anneden alınan kanda fetal hücrelere bakılır.
İnvaziv testlerle (amniyosentez veya koryon biyopsisi gibi) temel farkı riskle ilgilidir. İnvaziv testlerde azda olsa düşük riski vardır. Ancak kan testinde düşük yapma riski bulunmaz. Nihai sonuçlarda farklıdır. İnvaziv testlerde tam gen haritası elde edilir. Kan testinde ise sadece belli kromozomal hastalıklar açısından değerlendirme yapılır.
3 ve 4 Boyutlu Ultrason: 3 boyutlu ultrasonda bebeğin sabit üç boyutlu görüntüsü elde edilir. 4 boyutlu ultrasonda hareketli görüntüler elde edilebilir.