Labioplasti ameliyatı iç dudaklardaki fazlalıkların alınması işlemidir. Bu operasyon temelde 2 yöntemle yapılır. Ancak iç dudakların durumuna göre farklı tekniklerde kullanılabilir. En sık uygulanan teknikler kenar ve kama çıkarma yöntemleridir.
Kenar çıkarma tekniğinde iç dudakların uç kısımlarındaki fazla doku çıkartılır. Kama çıkarma tekniğinde ise iç dudakların orta kısmından tabanı sarkan kısımlara uyan kama şeklinde bir parça alınır. Kalan doku uç uca dikilerek labium küçültülmüş olur. Bunlar dışında farklı modifiye teknikler kullanarak kişiye özgü bir cerrahi prosedür de uygulanabilir.
Labioplasti sonrası ilk 24 saat cerrahi alanda doku ödemi meydana gelir. Bu ödem geçici olup birkaç gün içinde azalır. Tamamen kaybolması birkaç haftayı bulabilir.
İç dudak ameliyatı kendiliğinden eriyen ipliklerle yapılır. Bu iplikler ameliyattan 3-7 gün sonra erimeye başlar, 3-4 hafta içinde ise tamamen erir. Bu sırada ipliklerin erimesine bağlı doku reaksiyonu sonucu kaşıntı şikayeti olabilir.
Cerrahi doku iyileşmesi 6-8 haftalık bir süre sonunda büyük oranda tamamlanır. Bu süre içinde kesi hattındaki ödem geçer ve cilt-cilt altı doku onarımı sağlanır.
Labioplasti sonrası sağlıklı bir yara iyileşmesi için genital temizliğe dikkat edilmeli, yoğun sigara ve alkol kullanılmamalı, ağır egzersizlerden kaçınılmalı, kuvvetli öksürüp ıkınılmamalıdır. Ayrıca protein ve vitaminden zengin gıdalarla sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir.
Labioplasti sonrası iyileşme sürecini olumsuz etkileyen faktörler;
Yara iyileşmesi birbiri ardına gerçekleşen bir dizi süreç sonucu olur. Erken dönemde yara bölgesinde pıhtılaşma ve kılcal damarlarda büzüşme ile yara dış ortama karşı kendini korumaya alır. Bu olay yaklaşık 5-7 güne kadar sürer.
7-14 gün arası granülasyon dediğimiz iyileşme dokusu oluşur. Bu dokunun üzeri yara kenarlarından birbirine yaklaşan epitel hücreleri ile çevrelenerek iyileşme devam eder.
14. günden sonra yara yerinde üretilen kolajen lifleri daha sert olan kolajene dönüşerek dokuya dayanıklılık kazandırır. Yaklaşık 6 hafta sonra dokudaki bu iyileşme ve kolajen gücü başlangıçtaki halinin %90-95 ine ulaşır.
Bazen aşırı kolajen üretimi ya da epitelin kalınlaşması hipertrofik skar ve keloid dediğimiz fazla dokuların oluşumu ile sonuçlanır. Bu durum kişinin doku yapısının verdiği bir aşırı iyileşme yanıtı olarak görülebilir. Bu oluşumları en aza indirmek kişiye uygun cerrahi tekniklerin seçimi, uygun sütür kullanımı, yara bakımının iyi yapılması, gerekli durumlarda çeşitli jel ve merhemlerin kullanımı ile sağlanabilir.